Intel’in 2018 yılının 4. çeyreğinde piyasaya sürdüğü 9900k işlemcisinin yerini alması beklenen Comet Lake-S işlemcisi Intel 10900k işlemcisinin 300w güç tüketmesi sebebiyle erteleneceği iddia ediliyor.
Birçok donanım tutkununun Intel’in, CES 2020 fuarı kapsamında duyurmasını beklediği Comet Lake-S masaüstü işlemci ailesinin en kaslı üyesi Intel 10900k hakkında herhangi bir bilgi verilmemesi dedikodu kazanının kaynamasına yetmiş görünüyor. Hali hazırda hem Comet Lake-S ailesi işlemciler hem de Z490 çipsetli anakartlarla ilgili birçok sızıntı bulunmasına rağmen Intel, yeni nesil işlemcileri hakkında sessizliğini korumaya devam ediyor.
Almanya merkezli Computerbase’in endüstri kaynaklarına dayandırdığı iddiasına göre; Intel’in 14nm+++ geometrisine dayanan yeni işlemcilerinin 10 çekirdek ve 20 işlem birimine ve 5.3Ghz turbo frekansına sahip en kaslı üyesi olan Intel 10900k’nın 300 watt’a varan güç tüketimine ulaşması sebebiyle, çip tasarımı üzerinde optimizasyon çalışmaları yürüttüğü ve dolayısıyla işlemcilerin bir süre daha ortalıkta görünmeyeceği yönünde.
Zaman zaman kullanıcıların eleştiri oklarına hedef olan Intel ve AMD boost frekansı algoritmaları birçok açıdan tartışmaya açık durumda. 5.3 GHz turbo frekansı şüphesiz ki kutu üzerinde oldukça şık görünüyor. Ancak, bu tür yüksek frekanslar kısıtlı zaman dilimleriyle sunulur, Örneğin 30 saniye boyunca 5.3GHz hızında çalıştıktan sonra, frekanslar kademeli olarak düşerek güç tasarrufu elde edilirken, aşırı ısınmanın da önüne geçilmiş oluyor. Bios üzerinden örnek verilen boost frekans süresini daha kısaltarak işlemcinin belirtilen TDP değerine daha yakın çalışması sağlanabilmekte olduğunu da belirtmekte fayda var. Hatta birçok sistem entegratörü tercih edilen “bütçe dostu” anakartların belirtilen termal bütçenin oldukça altına ayarlayarak piyasaya sürdüğü hazır sistemlerin, daha üst düzey anakartlara kıyasla daha düşük performans vermesinin de sebebi tam olarak bu olduğunu da ekleyelim.
Konumuza dönecek olursak; bazı anakart üreticileri, 125Watt termal bütçe ile piyasaya sürülmesi beklenen Intel 10900k’nın 300Watt güç tüketeceğini belirtmesi üzerine, 125Watt güç tüketimine göre tasarlanan bir işlemcinin limitlerinin ne kadar ötesinde çalışmaya zorlandığının ve TDP değerlerinin hem Intel hem de AMD cephesinde gerçekten hükmünü yitirmiş olduğu oldukça net bir şekilde görülebiliyor.
Bu seviyede bir güç tüketiminin hem Anakart üreticilerini hem de donanım tutkunlarının bir hayli canını sıkacağını tahmin etmek pek de güç olmayacak. Zira üreticiler tarafından baktığımızda; her jenerasyona ayrı ve daha kompleks, dolayısıyla daha maliyetli anakartlar üretmek durumunda kalmaları, hali hazırda bıçak sırtı olduğu belirtilen kâr marjlarını daha da azaltacak gibi görünüyor. Bu durumda daha önceki jenerasyonlarda da karşılaştığımız, “bütçe dostu” adı altında ucuza kaçılan birçok anakart piyasaya sürülecek ve tabi ki bunun ceremesini tüketiciler çekiyor olacak.
Kullanıcı tarafından baktığımızda ise; Potansiyel olarak ucuza kaçılmış anakart satın alma riskinin yanı sıra, her jenerasyon Intel’in uygulamaktan çekinmediği ve sürekli artan “Intel Vergisinin” yanı sıra, özellikle her jenerasyon fiyatları katlanarak artan Z serisi anakart maliyetlerine katlanmak durumunda kalacaklar. Bütçeler genişletilip daha yüksek porformanslı anakartlar tercih edilmesi durumda dahi sıkıntı bitmiyor. Zira 300 Watt’a varan bu güç tüketiminin bir de soğutma boyutu var. Bu seviyede bir güç tüketimini kontrol altında tutabilecek soğutucuların fiyatlarının astronomik seviyelere ulaştığı da göz önüne alındığında, Comet Lake-S ailesi işlemcileri alacak kullanıcıların, kesenin ağzını bir hayli açması gerekecek gibi görünüyor.
Intel 10900k alan bir kullanıcı anakartın da soğutucunun da en iyisini alır diyen okurlarımızı duyar gibiyim. Ancak birçok kullanıcının bütçe kısma konusunda ilk başvuracağı parçaların başında Anakart, Güç Kaynağı ve Soğutma ürünleri olduğunu hatırlatmak isterim.
Siz Intel 10900k’nın bu güç tüketimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce iddialar asılsız mı? Yoksa Intel 14nm geometrisinin sınırlarını zorlamanın ötesine geçmiş durumda mı? Düşüncelerinizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz.